Haçlı - Osmanlı Savaşı (Çirmen Muharebesi)

Çirmen Muharebesi

 

Şöyle bir düşünün 800 kişilik bir akıncı birliğini emir-komuta ediyorsunuz ve karşınızda 70.000 kadar Sırp askeri. O an ne düşünürdünüz, nasıl bir ruh hali içerisinde olurdunuz. Birliğinizin 87,5 kat büyüklüğünde bir ordu karşınızda. Yapacağınız en ufak bir hata tüm askerlerinizin canına mal olabilir. Gelin savaşı beraber inceleyelim.

1.Murad’ın Rumeli bölgesindeki hakimiyetini arttırması ve Edirne’yi fethetmesi üzerine Vukasin önderliğinde 40.000-60.000 askerden oluşan bir Haçlı ordusu Osmanlı üzerine saldırıya geçti. Bu orduyu karşılamaya Hacı İlbeyi 10.000 askerle karşıladı. Hacı İlbeyi bu orduyu alkol ve eğlence etkisindeyken ani bir baskınla mağlup etti ve ordu dağıldı. Tarih sahnesine bu savaş adını Sırpsındığı olarak yazıldı. Osmanlı Edirne ve Batı Trakya’nın güvenliğini sağladı ve Balkanlardaki Macar üstünlüğü kırıldı. Bulgaristan vergiye bağlandı.

Sırbistan Kralı Duşan kendini Sırp ve Roma imparatoru ilan etti ve Doğu Roma kilisesinden ayrıldı. Doğu Roma İmparatoru Yuannis Osmanlı akınlarıyla başa çıkamıyordu ve Osmanlı ordusu bölgedeki hakimiyeti ele almıştı. Yeni ittifak arayışlarında olan Yuannis Roma’ya giderek Papa V.Urbana ziyarete gitti ve Osmanlıya karşı destek istedi. Yuannis bu ziyaret sırasında Katolik mezhebine geçti. Yuannis ittifaklar aramaya devam fakat Avrupada herhangi bir ülkeyle ittifak kuramadı. Sırbistan kralının ölümünün ardından Sırp kralının 3 oğlu: Uyliyeşa, Vayko, Vukaşin arasında parçalanan Sırbistan’ı tekrar Ortadoks Kilisesine bağladı. Bu üç kardeş ile ilişkilerini arttırdı ve ittifak kurarak Edirne’ye bir saldırı planlandı.

Saldırı planını uygulama zamanı gelmişti Sultan 1.Murad ordusuyla Anadolu’da bulunuyordu. Ve Edirne’yi Lala Şahin Paşa tarafından az bir kuvvetle idare ediliyordu. 70.000 kişilik ordu Edirne üzerine yürümeye başladı. Lala Şahin Paşa bu durum üzerine Sultan 1.Murada haber verdi ve durumun pek iyi görünmediği ve düşman ordusunun çok fazla sayıda olduğunu bildirdi. Sultan Murad ordusuna Anadolu’dan asker katarak bölgeye doğru intikale başladı ancak Edirne’ye Sırp Ordusundan önce ulaşmaları mümkün değildi. Lala Şahin Paşa 800 akıncı askeriyle birlikte düşman ordusu üzerinde keşif yapmaya başladı. Lala Şahin Paşanın ordusu Sırp ordusunun arkasına geçmişti ve onları bir gölge gibi takip ediyordu. Orduyu Meriç Nehrine kadar takip edildi. Sırp ordusu uzun bir intikalin ardından yorulmuştu ve dinlenmeye geçti. Lala Şahin Paşa askerlerini gece karanlığında Sırp ordusunun etrafına konumlandırmıştı. Gecenin ilerleyen vakitlerinde Lala Şahin Paşa hücum emrini verdi ve akıncılar dört bir yandan hücuma başladı. İstirahat halinde olan Sırp ordusu düzensiz ve uyku halindeydi. Akıncılar hızlı bir şekilde kamp alanına girdi ve saldırıya başladı. Akıncılar Prenslerin çadırlarına hücum ediyordu. Lala Şahin Paşa Sırp ordusunun dört bir yanına davul çalan askerler koydurmuştu ve Sırp ordusu akıncıların sadece öncü birlik olduğunu ve esas ordunun geride olduğunu düşünmüştü. Prens Vukaşin akıncılar tarafından öldürüldü. Askerler bu haberi almaları üzerine korku ve endişeyle geri çekilmeye başladılar. Diğer prenslerin ölüm haberi de gelince ordu dağılarak düzensiz bir şekilde kaçmaya başladı akıncılar Sırp ordusunu Meriç Nehrine kadar takip etti ve askerlerin büyük çoğunluğu nehri geçmeye çalışırken öldü. Sabah olduğunda Meriç nehri Sırp askerlerinin kanları sebebiyle kırmızıya dönüşmüştü.